Mehmet Akif Karaöz

“Çeviri, iki dil arasında değil her zaman iki kültür arasında bir değişimdir”.

Umberto Eco’nun yukarıdaki sözü, çeviri olgusunun temelini oluşturan karmaşıklığı ve zenginliği yansıtmaktadır. Zira çeviri, yalnızca kelimelerin bir dilden diğerine aktarılması değil, aynı zamanda her iki kültürün düşünce yapısı, tarihi, değerleri ve ifade biçimleri arasında meydana gelen zengin bir etkileşimdir. Eco’nun bu sözü derinlemesine incelendiğinde, çeviri ve çevirmen ile ilgili şu sonuçlara ulaşmak mümkün görünmektedir:
Birincisi, çeviri sadece iki dil arasında bir köprü kurma işlevini değil, aynı zamanda kültürler arası iletişim ve anlayışı teşvik etme görevini üstlenir. Tercüme faaliyeti, metindeki anlamı aktarmakla sınırlı olmayıp aynı zamanda metnin kaynak kültürünün düşünce dünyasını ve değerlerini de iletmeyi gerektirir. Bu yüzden çevirmen; metni, sözcükleri aşan bir seviyede anlamalı ve yorumlamalıdır.
İkincisi, çeviri yapılırken, iki farklı dilin dilbilgisi yapısı, kelime seçimleri ve üslubu ile kültürel bağlamı arasında bir denge kurulmalıdır. Çevirmen; anlamı, hem kaynak metnin özgünlüğünü koruyarak hem de hedef dilin kendi kurallarına ve kültürel bağlamına uyarlayarak taşımalıdır. Bu dengenin sağlanması, çevirme faaliyetinin temel bir prensibidir.
Üçüncüsü, çevirmen, metinleri sadece bir dilden diğerine aktarmaz. Aynı zamanda olayların ve referansların anlaşılması için kaynak metnin kültürel, tarihsel ve toplumsal bağlamını tanır ve tercümesini bunlara göre yapar. Bu, okuyucuların metni tam olarak anlamalarına ve yorumlamaları için elzemdir.
Sonuncusu, çevirmenlik dinamizm gerektiren bir meslektir. Dil, kültür ve toplumlar zaman içinde evrim geçirir ve bu da çevirmenlerin sürekli olarak yeni zorluklarla karşı karşıya kalmalarına neden olur. Çevirmenler hem dilin gelişimini hem de kaynak ve hedef kültürlerin değişen dinamiklerini izlemek zorundadır.
*
Mehmet Akif Karaöz, Arapça ve İslâm Hukuku alanlarında temel eğitimini aldı. Sonra Ürdün’de Qasid Dil Enstitüsü’nde Modern ve Klasik Arapça eğitimini tamamlayıp Ürdün Üniversitesi’nde İslam Hukuku alanında yüksek lisans eğitimine başladı. Ardından, Arapça olarak yazdığı tezini başarı ile savunarak Türkiye’ye döndü. Şu anda Erciyes Üniversitesi’nde, aynı alanda doktora eğitimine devam etmektedir. Ayrıca teknoloji ve özellikle bilgisayar programcılığı alanında projeler geliştirmektedir. Hâlihazırda, bir Arapça-Türkçe altyazılı video paylaşım web sitesi projesi üzerinde çalışmaktadır.
Karaöz, çeviri dünyasının karmaşıklığını ve zenginliğini keşfetmeye devam ederken, aynı zamanda teknolojinin çeviri süreçlerine nasıl katkıda bulunduğunu araştırmaktadır. Yurt dışında aldığı eğitimler, onun çeviriye olan ilgisini daha da pekiştirmiş ve çeviri disiplini içinde derinlemesine bir anlayış geliştirmesini sağlamıştır. Çeviri, onun için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve tutku haline gelmiştir.