YAZAR MENAJERLİĞİ, EDEBİYAT DEDEKTİFİ, EDEBİYAT KOÇU

Bu kavramları açıklamaya geçmeden önce yazar kimdir sorusunu cevaplamak daha doğru olacaktır…

YAZAR KİMDİR?

Sözcük anlamı olarak bilim, sanat ve yazın alanlarında kitap yazan kimsedir.

Yazar terimi, aslında yazılı bir iş üreten herkes için kullanılabilmekle birlikte, genelde yaratıcılığını kullanarak profesyonel bir şekilde eser üreten veya farklı formatlarda çok sayıda eseri olan kişiler için kullanılır. Roman, öykü, köşe yazısı, makale, deneme, blog, haber, reklam, paravan yazı, fıkra ve aforizma gibi birçok türde yazı üreten her kişi için “yazar” tabiri kullanılabilir.

Yazar nadide bir sanatçıdır. Yazar, hayal gücünü kullanarak dilediği türde yazı yazar, seçtiği türde kurgu ya da gerçek olan eserler üreten kişidir.

EDEBİYAT MENAJERİ KİMDİR?

Uygulamada edebiyat menajeri ile yazar ajanı (temsilcisi) sıklıkla aynı anlamda kullanılmaktadır.

Menajerler geleceğe ve kariyerinizi oluşturmaya yönelik daha kişisel, uzun vadeli kariyer rehberliği sağlar. Temsilciler daha çok kısa vadeli bir odak noktasına sahiptir, çünkü amaçları size iş bulmak ve işinizi satmaktır, böylece siz -ve onlar- hemen para kazanmaya başlayabilirsiniz. Menajerliğin doğasında ise temsilcilik zaten olduğundan bu iki kavram bu noktada ve menajerlik çatısı altında birleşmiş olmaktadır.

Bazı temsilciler müşterileriyle daha kişisel ilişkilere sahip olsa ve bazıları müşterilerinin eserlerini geliştirmeye yardımcı olsa da çoğunlukla temsilciler, menajerin yaptığı kişisel kariyer rehberliğini sağlamaz. Menajerler müşterileriyle daha yakından ilgilidir.

Yazarlar ve menajerleri arasındaki ilişki özeldir, çünkü esas olarak menajerler bir yazarlık kariyerini geliştirmeye ve yönlendirmeye yardımcı olmak için oradadır. Aradaki fark konusunda genellikle kafası karışan kişiler için bir temsilci, teklifleri değerlendirmek, yayıncılara, matbaalara, kitapevlerine ve ağlara uzun listeler göndermek ve aradaki iş ilişkisini yaratmak için oradadır. Peki böyle bir ilişki nasıl yürür ve her iki taraf da birbirinden ve dolayısıyla kariyerlerinden en iyi şekilde nasıl yararlanır?

Edebiyat menajeri yazar ile ilgili diğer taraflar arası ilişkileri yöneten kilit  bir pozisyondadır. Menajer, yazarın kariyerini yönlendirmesi ve yazım faaliyetlerinin planlanması için profesyonel destek sunar.  Yayıncılar, film ve dizi yapımcıları ve diğer üçüncü taraflar nezdinde temsilci kimliği ile iletişim ve pazarlık süreçlerini yönetir. Sahip olduğu tecrübe ve yetenek ölçüsünde yazarın yazma faaliyetlerinin yürütülmesini kolaylaştırmak için rehberlik ve danışmanlık yapar.

Menajeri, yazarın kariyer hedefine uygun olarak yazdığı ve yazacağı eserler için planlama yapar ve yazar ile fikir alışverişinde bulunur.

Yayıncılar, yapımcılar ve gerekli durumlarda diğer taraflar ile pazarlık aşamalarını yürüten menajer, sözleşme işlemleri, pazarlama, tanıtım ve satış faaliyetlerinin de sorumluluğunu taşır.

Edebiyat menajeri, gerekirse yazarın işlerini düzenlemek ve uzmanlık gerektiren konularda yazara yardım etmek amacıyla finansal ve hukuki işlemler için profesyonellerden hizmet talep eder ve bu işleri takip eder.

Yazarın kariyeri boyunca yanında olan edebiyat menajeri, yazma faaliyeti ve eserleriyle ilgili yazarın ihtiyaç duyduğu tüm ilişkilerin yürütülmesinde etkili rol oynar. Bu sayede yazar, yazmaya ve eserine odaklanır, kariyer çizgisini istediği noktaya taşır. Bu çizgiyi yakalamak adına yazarın ihtiyaçlarını doğru belirlemesi ve buna uygun yetkinlikler taşıyan, tecrübeli bir menajer ile anlaşması gerekir.

Ülkemizde yazarlar genellikle orta ve uzun vadeli planlar yapmamaktadır. Oysa yazarın yayınlatmak istediği kitapların listesini yapmak, bu listede bir öncelik sıralaması oluşturmak, bunun zamanlamasını planlamak çok değerlidir.

Edebiyat menajerleri yazarın gelecek planlarını çizmesine yardımcı olur, yayınlanacak kitaplar konusunda yazarla ortak kararlar alır. Tüm fırsatlar içerik olarak iyi fırsatlar kategorisinde olmazlar. İyi bir menajerlik hizmeti geniş bir açıdan görüş ve değerlendirme sağlar. Böylece size “şimdi değil, zamanı gelmedi henüz” diyebilecek, kariyer hamlenizi yönetecek birinin varlığının ne kadar değerli olduğunu hissedebileceksiniz.

MENAJER SİZİN İÇİN NE YAPAR?

* Yazarın çalışmak isteyebileceği yayınevleriyle görüşür, telif ve satış pazarlığı yapar.

* Yazar çok büyümüş ve yayınevinin kalıplarına sığmaz hale gelmiş olabilir. Yazarın öncelikleri farklı olabilir. Yazar daha çok tanıtım istiyor olabilir. İhtiyaçlara cevap veremeyen yayın evi değişikliklerinde de menajer devreye girer ve yazarın başka yayınevi ile sözleşme imzalaması süreçlerini yönetir. Yayınevlerinden yazar lehine daha yüksek telifler almaya çalışır. İmkân pazarlığından da kastım, kitabın satış mecralarının çoğaltılması, görünürlüğünün arttırılması gibi detayların sözleşmeye eklenmesini ve takibini kapsar.

* En önemlisi de edebiyat menajeri yazarın tanıtım, pazarlama, satış faaliyetlerini yürütür.

Menajerin her zaman yazar için bir planı vardır. Bu nedenle yazar menajere meydan okuyarak değil, onun bir sonuç beklediğini bilerek yaklaşmalıdır.

Bir diğer açıdan baktığınızda ise yayınevleri özellikle dünyadaki uygulamalarında yazarın kimliği, kişiliği ve eserleri kadar menajerinin kim olduğu ile de ilgilenmektedir.

Menajer sizi verdiği hizmet ve danışmanlık sizin hazır olmayan eserleri göndermenizi engeller. Birçok yazarın genellikle bir tek şansı olur ve menajer sizin bu şansınızı en iyi şekilde kullanmanızı sağlar. Zira Bilgili Menajerlik Ofisi’nin sunduğu hizmet anlamında siz yazarlar eserlerinizin tutkulu ve etkili bir destekçisine kavuşmuş olacaksınız.

Dünyada, özellikle Amerika ve Avrupa’da, tecrübeli ya da yeni, her yazar bir menajer ile çalışmayı seçiyor. Yazar dosyasını tamamladığında kitabının yolcuğu yeni başlıyor. İşte bu noktada sürecin devam eden farklı aşamaları için menajerler sorumluluğu almaktadır.

EDEBİYAT KOÇU NEDİR?

Edebiyat koçu ise, yazarın yazı yazma becerilerini geliştirmesine, yazarlık sürecini daha iyi yönetmesine ve kariyerini planlamasına yönelik destek sağlar. Özellikle yazarın tıkanma yaşadığı noktalarda yol gösterir.

EDEBİYAT MENAJERİ Mİ EDEBİYAT KOÇU MU?

Yazarın kariyerinde kritik öneme sahip iki pozisyon olarak, edebiyat menajeri ve edebiyat koçu farklı görev alanlarına sahiptir.

Türkiye’de yazar koçluğu alanında tecrübeli, yetkinliğini ispatlamış uzman sınırlıdır ancak yazarlık kursları ve editörlük atölyeleri yazı yazma becerilerinin geliştirilmesine ve yazarlık sürecinin daha net tanımlanmasına yardımcı olabilir. Yazarlarla iletişim kurulabilecek platformlar da sektörün tanınması, network oluşturulması anlamında katkı sağlar.

YAZARLAR AÇISINDAN PROFESYONEL OLMAYAN MENAJERLE ÇALIŞMANIN ZARARLARI NELERDİR?

Bu konudaki en büyük handikap ve yazar ve kariyeri açısından en büyük tehlike “ücretli kitap basımıdır.” Son yıllarda giderek artan bu basım tekniği kontrol edilemez noktaya doğru gitmektedir.

Yazarlara, ücretli kitap bastığını ve “Kitabını çok iyi sattıracağım” diyen ama maalesef yayıncılıktan hiç anlamayan, bu işleri ticarete dökmüş, yazarlara umut vererek onları sömüren çok insan var. Buna maalesef “Kitabını çok iyi sattıracağım” diyen edebiyat menajerleri de dâhil olmaktadır.

Ülkemizde 3000’den fazla yayımcı, binlerce kitapçı var. Bu kişiler daha çok satış aşamasını organize ediyor. Bunun dışında piyasada menajer olarak profesyonel bir çatı altında hizmet veren hiçbir oluşum yok.

Yazarlar açısından edebiyat dünyasında kalıcı bir yere sahip olmalarının en kolay yolu profesyonel bir menajer ile çalışmalarıdır.

PEKİ HANDİKAPLAR NELERDİR?

1- Az okuyoruz: Ülkemizde “okumak” terimi ile ilk ve en yaygın olarak “bir meslek elde edene, bir diploma alana kadar okumak” anlaşılmaktadır.  Gerçek anlamda kitap okuma alışkanlığı öncelikle okullarda verilmesi gerekirken sınav ve sınavda başarı odaklı sistem kitap okumayı birkaç plan arkaya itiyor.

Kitap okuma alışkanlığı olmayan nesiller ise bir sonraki nesle kitap okuyarak örnek olmadığından, çocuklar anne babalarını okurken görmediğinden okuma alışkanlığı dramatik bir şekilde günden güne düşmektedir.

Tanınmış yazarların eserleri bile istenen ve arzu edilen düzeyde satış rakamlarını yakalayamamaktadır. Bu nedenle de yazarlar menajeri kariyerini geliştirmek açısından kullanabilecekken, maddi kaygılar ile kariyerlerini tehlikeye atmaktadırlar.

Yazarlığı profesyonel meslek haline getirmiş ülkelerde yazarlar menajerleri ile birlikte kitap okuma oranlarını istenen düzeylere taşıyabilmektedir.

Yaratıcı anlamda, bir menajer yazarlarının üzerinde çalıştıkları şeyle uyumlu olarak ve yayıncılara gitmeden önce potansiyellerine ulaşmalarını sağlamak amacı ile çalışmalıdır. Menajer eserin bu yönü ile incelenmesini sağlamak amacıyla seçici kurul, editör kurulu ve son okuma hizmetini bünyesinde barındırırsa yazar ortaya gerçekten bir eser çıkarabilecektir. Aksi durumda yazarlar günümüzde olduğu gibi “kitabını para ödeyerek bastırarak” sömürülen ve kitap yazma tutkusu bir başkası için haksız kazanç kapısı olarak görünen kişilere dönüştürülecektir.

2- Uzmanlık alanı çok dağınık:  Daha önce de değindiğimiz gibi menajerin yazar için gereken tüm uzmanlıklara sahip olması mümkün değildir.  Yazarların tüm tanıtım enstrümanlarında farklı uzmanlık gerekmektedir. Yani halkla ilişkiler, sosyal medya, etkinlik yönetimi (konuşma organizasyonları, imza günleri vs.) sözleşmeler konusunda fikir beyan edebilmek, kitapçı-dağıtım takibi, reklam yönetimi ve sayabileceğimiz daha birçok başlıkta olduğu gibi. (Örnek vermek gerekirse edebiyat menajeri pazarlık yapmakta iyi olabilir ama sosyal medyadan anlamayabilir. Kitapçı çevresi vardır ama içerik açısından yazarı yönlendiremez gibi…)

Amerika’da uzun bir geçmişe sahip edebiyat menajerliğinde ülkemizdeki durum ne? Türkiye’de bu işi hakkıyla yapanlar var mı?

Dünya çapında ilk edebiyat menajerliği anlaşması günümüzden yaklaşık yüz elli yıl önce Amerika’da yapılmıştır. Bugün Amerika ve Avrupa’da neredeyse tüm yazarlar bir menajerle veya ajansla çalışmaktadır. Yazar, işinin yazmak olduğunu, yazarlığın da bir meslek olduğunu bilerek yetişir. Yayıncı anlaşması, pazarlama ve halkla ilişkiler faaliyetleri, telif haklarında çıkabilecek sorunların çözümlenmesi, yurt dışı anlaşmaları gibi konularla ilgilenmek istemez ve çoğunlukla bu işler için vakit bulamaz.

Ülkemizde yayıncılık sektörü Amerika ve Avrupa’daki yapı ile kıyaslandığında hayli küçük ölçekte ancak edebiyatımızla birlikte gelişmeye açık ve büyüme potansiyeline sahip.

Edebiyat menajeri ile ilk çalışmayı yapan yazar Murathan Mungan ve menajerli ilk kitap Üç Aynalı Kırk Oda’dır. Türkiye’nin ilk menajeri ise Barbaros Altuğ’dur. Batılı modeli örnek alarak yola çıkan Altuğ, uzun bir süre rakipsiz olarak yazar ve yayın dünyası arasında köprü kurdu.

İnternet üzerinden sorgulama yapıldığında Türkiye’de Edebiyat menajerliği, yazar danışmanlığı, yazar koçluğu tanımı altında pek çok isme rastlamak mümkündür. Sektörde serbest çalışan profesyoneller için de zorluk yaratan bu durumun önüne, yazarın ihtiyacını net olarak belirlemesi ve birlikte çalışacağı uzmanın yetkinliklerini sorgulamasıyla geçilebilir. Aksi hayal kırıklarıyla sonuçlanan tablolar yaratabilir.

 

BİLGİLİ  MENAJERLİK NE YAPIYOR?

Menajerlik ve temsilcilik tüm dünyada halihazırda yapılan bir iştir ama Türkçe’sini hep beraber oluşturmamız gerekmektedir.

Edebiyat menajerliği de diyorlar, yazar ajanlığı (temsilci) da. Yazarla, yayınevi arasındaki insan da diyebiliriz. Yayıncılık sektöründe üç sacayağı vardır. Yazar, yayıncı ve menajer/temsici. Bütün batılı ülkelerde işleyen sistem böyledir. Yazarın sadece kendi dilinde yayınlanan kitaplarıyla değil, diğer bütün yan telif ürünleriyle de ilgilenir. Yazarın kitaplarından film yapılabilir, tiyatroya uyarlanabilir, yabancı dillere çevrilebilir, okuma programları düzenlenebilir. Bunların hepsi yazara kazanç getiren işlerdir ve birisinin takip etmesi gerekir. Bunları izlemek yazarın işi değildir.

PEKİ BİZ NE ZAMAN DEVREYE GİRİYORUZ?

-Yazar kitabı yazmaya başladığı an biz işin içine girmeye başlıyoruz. Her aşamada da yanında oluyoruz.

-Yazarın eserinin başvurusunu alıyoruz.

-Eser seçici kurulda görevli kişilerce ayrıntılı olarak inceleniyor.

-Eser ayrıca hukuk departmanı tarafından da inceleniyor.

-Her iki inceleme için ayrıntılı rapor hazırlanıyor.

-Eser yayınlanmaya uygun ise bu aşamada editör hizmeti, redaksiyon ve son okuma aşamaları devreye giriyor.

-Eser içerik olarak yeterli ancak yazımda sorun içeriyorsa yazarla beraber “tekrar yazma ya da ortak yazar” üzerinde uzlaşma aranıyor.

-Tüm aşamaları bitmiş eser artık yayın ve satış aşamasına geçiyor.

-Ancak yazarın eseri yayın aşamasına hazırlanırken bir taraftan sosyal medya bir taraftan da basın yoluyla yazarın tüm tanıtım hizmetleri de aşama aşama hazırlanıyor.

-Tanıtımı olmayan kitabın eksik kalacağı açıktır.

İşte tüm bu aşamalar ve daha fazlası tek bir çatı altında size hizmet olarak sunuluyor.

Menajer ayrıca zaman, mekân ve uygunluk konusunda yazarı yönlendiren kişidir. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse senaryo yayınlamak isteyen bir yazar var, diyoruz ki, hayır senaryo yayınlamak senin için şu anda hiç uygun değil. Bunun yerine romanını hızlandırmalısın.

Bu aynı anda bir kariyer planlamasıdır. Geçmişte ne yapmış, şimdi ne yapıyor, yayıncısı ondan ne bekliyor? Yayıncıyla yazarın konuşamadığı şeyleri konuşuyoruz. Yayıncılar da yazara doğrudan söyleyemediklerini bize ileteceklerdir. Çünkü yazar yapı olarak hassas ve kırılgandır. Yazarla iletişim ve yaklaşım çok önemlidir.

Yazarlar kitapları yazdıktan sonra yayınevinden çok da fazla bir şey istemezler. Daha doğrusu arada diyalog olmadığından isteyemez. İstekler ulaşsa da göz ardı edilir. Ne ekstra bir reklam ister, ne de afişimi yapmadınız diye şikayet edebilirler.

Bunlar aslında yazarın isteyeceği şeyler değil, daha ticari şeyler. Birinin onlar adına kararlar alması gerekiyor, İŞTE BU KİŞİLER BİZLERİZ.

Bazı kitaplar çok satmıyor ve reklamı yapılmadığı için satmadı deniliyor. Buna katılmak mümkün değildir. Kitaplar “para karşılığı” basıldığından acı ama gerçek kaliteleri giderek düşüyor. Bazı kitapların yayınlanmaması gerekirsek sadece kazanç kapısı olarak görüldüğünden “para ile” yayınlanıyor. İyi olmadığı için de satmıyor. Asıl sorun burada yatıyor.

Yazarların tamamladığı kitap taslağının; edit, redaksiyon, mizampaj, kapak tasarımı ve basımına kadar uzanan oluşumunun hatasız ve özenli yapılıp, tanıtım ve satış takibinin belirli bir prosedürle yapılması gerekir. Telif Hakları Yasası da bu yüzden çıkmıştı. Bu yasa sayesinde artık her yazarın bir menajer ile çalışması amaçlanmıştı.

SON SÖZ:

Dünyada, özellikle Amerika ve Avrupa’da, tecrübeli ya da yeni, her yazar bir menajer ile çalışmayı seçiyor. Yazar dosyasını tamamladığında kitabının yolcuğu yeni başlıyor. İşte bu noktada sürecin devam eden farklı aşamaları için menajerler ya da temsilciler sorumluluğu alıyor.

Yazarın, ticari çemberden çıkartılıp araştırmalarına, yazılarına ve kendine dönüp, kalıcı eserler üretebilmesinin en önemli adımı takip ve işleyişin, güvenilir ve uzman kişilerce yapılmasıdır.

Edebiyat Menajerliği, Türkiye’ de bugüne kadar hakkettiği değeri göremese de yeni yeni değeri anlaşılıp, her yazarın ihtiyaç duyacağı bir işkolu olarak karşımıza çıkacaktır.

Bu sektörde ilk ve tek örnek olarak sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız.